cevizlilokum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Entebbe Baskını

Aşağa gitmek

default Entebbe Baskını

Mesaj  bursi Çarş. Mayıs 07, 2008 9:13 pm

ENTEBBE BASKINI VE İDİ AMİN'İN MİSYONU

27 Haziran 1976'da, Paris-Tel Aviv seferini yapmakta olan 139 sefer sayılı Air France uçağı, teröristlerce kaşırılarak Uganda'nın Entebbe Havaalanı'na indirilir.
Basına yansıtıldığı kadarıyla teröristlerin liderleri, ikisi FKÖ'ye mensup Filistinli, diğer ikisi ise Baader-Meinhof Çetesi üyesi toplam 4 kişidir ve uçağı da hapisteki arkadaşlarını serbest bıraktırmak amacıyla kaçırmışlardır. Ancak olayı ayrıntılarıyla incelediğimizde bu "senaryo" ile uyuşmayan bir çok ayrıntı ile karşılaşmaktayız.
Uçakta mürettebat ile birlikte 250 kadar yolcu vardır ve bunların 83 tanesi İsraillidir. Çok iyi silahlanmış oldukları görülen teröristler, uçaktaki tüm Yahudileri alıkoyarken, kalan yolcuların hepsinin gitmelerine izin verirler. Teröristlerin kalabalık arasından Yahudileri bularak yaptıkları bu seçim insanlara, Nazilerin toplama kamplarına gelenler arasından gaz odalarına yollamak üzere Yahudileri seçmelerini anımsatmıştır.
Terörist grubun lideri konumundaki kişi Wilfred Boese'dir. Boese, Baader-Meinhof Çetesi'ne üyedir ve Avrupa polis teşkilatları tarafından aranılan bir suçludur.9 Ancak asıl önemli özelliği "Çakal" Carlos olarak tanınan "suç makinesi"nin yakın dostu, yardımcısı ve teknik danışmanı olarak tanınmasıdır.10 Terörist gruptaki bir diğer kişi, Gabriele, Alman uyruklu bir suçludur fakat o da kendisini Halime isminde bir Filistinli olarak tanıtmıştır. Carlos'un onunla da organik bir bağı vardır: Gabriele ve "Çakal"ın birlikte yaşadıkları bilinmektedir.11
Boese ve Gabriele'in yanısıra, uçakta Carlos'un da bulunduğu açıklanır. Çakal "İlich Ramirez Sanchez" Carlos dünyaca tanınan bir teröristtir ve pek çok şiddet eylemine karıştığı için o da Boese gibi dünyanın her köşesinde aranmaktadır. Üstelik hareketleri gizli servisler tarafından adım adım takip ediliği halde bir türlü yakalamak mümkün olmamıştır. Bu durum da onun bazı istihbarat teşkilatları ve özellikle de yakın bağlantıda olduğu Mossad tarafından taşeron olarak kullanıldığı imajını güçlendirmektedir.
Peki ama teröristlerin açık kimlikleri böyleyken, neden kendilerini Filistinli olarak lnse etmek yoluna gitmişlerdir? Eylemin ayrıntılarını incelemeye devam edelim.
Uçağın kaçırılarak indirildiği yer özellikle seçilmiştir. O sırada Uganda'nın başında İdi Amin görev yapmaktadır ve İsrail ile oldukça sıcak ilişkilere sahiptir. Daha 1963 Nisanında, o zaman İsrail Savunma Bakanlığı'nda Müsteşar olan Şimon Peres Uganda ile askeri işbirliği yolunu açmıştır. Dışişleri Bakanı Golda Meir İsrail-Uganda arasında yardım ve işbirliği anlaşması imzalar. Mossad'ın askeri kanadı Uganda Ordusu'nun eğitimi görevini üstlenir ve ihtiyaç duyulan tüm teçhizatı tedarik eder. İsrail'in bu "yakın ilgi" politikası 1967'de Arap ordularıyla yapılan savaştan hemen sonra artarak gelişir ve İsrailliler, Afrika ülkeleri üzerinde daha fazla söz sahibi olabilmek amacıyla aktif bir siyaset benimserler. Uganda'da kurulan askeri eğitim merkezleri bu aktif siyasetin meyveleridir. 1971'e gelindiğinde 26 adet eğitim ve taşıma uçağı Ugandalılara teslim edilmiş, İsrailli danışmanlar bu ülkeyi "komşu kapısı" yapmışlardır. Zamanla kurulan sıcak ilişkiler güçlenecek ve İsrail'in "adamı" İdi Amin, henüz orduda albay rütbesinde olduğu yıllarda, Devlet Başkanı Milton Obote'yi karşısına almak pahasına İsrail'i savunup destekleyecektir.12
İsrail'in Uganda'daki askeri birliğinin komutanı, Albay Bar-Lev, 1970'lerde Uganda'daki yabancı uzmanların faaliyetlerine son verilmesi kararı alındığında, İdi Amin'i ikna edebilmiş ve iki ülke arasında üç yıllık bir askeri eğitim programı imzalanmıştır.13 Amin tüm bu yardımları karşılığında, ilerleyen yıllarda fazlasıyla ödüllendirilecektir.
Ugandalı askerler eğitim amacıyla dönüşümlü olarak İsrail'e gönderiliyordu. Bu arada İdi Amin de sık sık yahudi ülkesini ziyaret ediyor, yeni dostluklar kuruyordu. Bir süre sonra Amin, çok nadiren yabancılara layık görülen "Paraşütçü Nişan Madalyası" ile şereflendirilir. Moritanya seyahatinde nişanını gururla göğsünde taşımaktadır.14
İlişkiler, Amin'in Uganda'nın başkenti Kampala'da İsrail Askeri Ataşesi olarak görev yapan Za'av Şaham'dan özel bir operasyon isteğiyle doruğa ulaşır. Kongo'dan çok yüklü miktarda altın çalınmıştır ve bunların elden çıkarılması için İsrail'den yardım talep edilmektedir. İsrailli bankerler, altının kaynağını fazla "kurcalamadan" satış işlemlerini gerçekleştirirler.15
1970 yılına girildiğinde Uganda'yı çalkantılı günler beklemektedir. Askeri bir darbeyle "anti-siyonist" Devlet Başkanı Milton Obote devrilir ve yerine İsrail'in "yakın müttefiki" İdi Amin başa geçer. Darbenin her aşamasında Mossad'ın desteği Amin'in yanındadır.16 CIA ve MI6 da bu darbeye bulaşmış görünmektedir.
Amin Uganda'nın başına geçer geçmez İsrail ve İsraillilerden nefret eden bir yahudi düşmanı görünümüne bürünür. Bu tavır, geçmişini bilenler tarafından komik bulunmaktadır.
Böylece 1976 yılına gelindiğinde, Air France uçağı önceden planlandığı şekilde Uganda'ya kaçırılır ve Entebbe Havaalanı'na indirilir. İsrail bu gizli operasyon sayesinde bir taşla iki kuş avlayacaktır: Hem "yapay anti-semitizm yaratma" faaliyetlerine bir yenisi eklenecek, İdi Amin yahudi düşmanı görüntüsünü tazeleyecek ve İsrailli askeri timlerin yapacağı rehine kurtarma operasyonu açık bir güç gösterisi olarak dünyaya duyurulacaktır. Her ne kadar "Entebbe" filminde Amin İsraillilere karşı hiç de dostane olmayan tavırlar sergiliyor gibi görünse de, hergün onları ziyaret ettiği, onların koruyucusu pozunda dolaştığı da bilinmektedir. Uçaktaki rehinelerden birinin günlüğünde göze çarpan şu satırlar, son derece çarpıcıdır:
İdi Amin Uganda'daki kalışımız süresince mümkün olduğu kadar rahat edebilmemiz için elinden geleni yapacağını söyledi. Afrikalı kadınlar bulunduğumuz yere koltuk taşıyorlardı. Hepimize yetecek sayıda koltuk getirdiler. Bundan sonra kahvaltı verildi: Çay, muz, ekmek, tereyağı, yumurta ve hatta patates. Arkadan bir doktorla bir hemşire geldi. Her birimize hasta olup olmadığımızı ya da tıbbi müdahale gerektiren herhangi bir şeyimiz olup olmadığını sordular.17
Sonunda Mossad'ın ölüm timleri bitirici vuruşu gerçekleştirirler. Sayeret Matkal, Sayeret Tzanhanim ve Sayeret Golani Timleri başarılı bir operasyonla rehineleri kurtarırlar. Taaruz Gücü Komandoları ilk ateşi açtıklarında, bir dakika kadar bir süre içinde 7 teröristi avlamışlardır. Diğer üçünün ise Timler tarafından gizlice esir alındığı sanılmaktadır. Açılan ateş sırasında sadece iki yolcu hayatını kaybetmiş, İsrail askerleri ise sadece Seçkinler Birliği'nin lideri Teğmen Yonatan Netanyahu'nun öldüğünü açıklamışlardır. Netanyahu Ugandalı bir Sniper'ın (keskin nişancı) silahından fırlayan kurşunla vurulmuştu. Operasyon dünyaya şaşırtıcı boyutlarda destansı öğelere sahip askeri bir "macera" olarak tanıtılır. Komandolar da "savaşçılar"ın ruhuna sahip, askeri istihbarat ve rehine kurtarma konularında son derece iyi eğitim görmüş cesur insanlar olarak lanse edilir.
Operasyon esnasında nedense havaalanında çok az Uganda askeri bulunmaktadır ve bunlar operasyona hemen hiç müdahale etmemişlerdir. Operasyon son derece dakik yürütülmüş ve Uganda Ordusu'nun askeri destek ekipleri havaalanına ulaştıklarında rehineler uçaktan çıkarılmışlardır.
Görünürde operasyonla ilgili hiçbir bilgi dışarı sızdırılmamıştı ama çok sayıda gazeteci olayı dramatik boyutlarda ele alarak yazıya dökmüş, bir kaç hafta içinde tüm dünya basınında operasyonla ilgili methiyeler birbiri ardınca yayınlanmaya başlamıştı. Bu gelişmeleri müteakiben baskınla ilgili kitaplar yayımlandı ve bir de film çevrildi. Başrollerde dünyanın en meşhur aktörlerinden Burt Lanchester, Kirk Douglas, Elizabeth Taylor vardı.
Üzerinden yıllar geçtikten sonra, insanların hatırlarında Entebbe Havaalanında bir uçak kaçırma olayının yaşandığı, FKÖ'nün yeni bir terörist eylem amacıyla masum İsraillileri rehin aldığı ve mükemmel organizasyonuyla İsrail timlerinin rehineleri kurtardığı kaldı. "Operasyon" amacına ulaştı sözün kısası.


En son bursi tarafından C.tesi Tem. 05, 2008 10:16 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
bursi
bursi
Genel Bakan

Mesaj Sayısı : 286
Kayıt tarihi : 20/03/08

https://cevizlilokum.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

default Geri: Entebbe Baskını

Mesaj  bursi Çarş. Mayıs 07, 2008 9:14 pm

..yazılanların doğru olup olmadığı veya ne kadarının doğru olduğu tarihin içinde saklı..araştırılmasında yarar vardır..
bursi
bursi
Genel Bakan

Mesaj Sayısı : 286
Kayıt tarihi : 20/03/08

https://cevizlilokum.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz